İşitme Kaybı Eğitim İçin Engel Değil

İşitme Kaybı Eğitim İçin Engel Değil

• 10.Ağustos.2021
• 1092 Kişi Görüntüledi

3 aylıkken bilateral total işitme kayıplı olduğu teşhisi konulan ve 18 aylıkken takılan koklear implantla hayatı yaşıtları gibi yaşamaya başlayan Cevdet Giray Akçakıl, bu yılki LGS sınavından aldığı 476,9917 puanla Türkiye'de ilk yüzde 1'lik dilimle dereceye girerek Hatay Fen Lisesi'ne yerleşti.

3 aylıkken bilateral total işitme kayıplı olduğu teşhisi konulan ve 18 aylıkken takılan koklear implantla hayatı yaşıtları gibi yaşamaya başlayan Cevdet Giray Akçakıl, bu yılki LGS sınavından aldığı 476,9917 puanla Türkiye'de ilk yüzde 1'lik dilimle dereceye girerek Hatay Fen Lisesi'ne yerleşti.

Cochlear'dan yapılan açıklamada, Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her 1000 doğumda iki ya da üç işitme kayıplı çocuğun dünyaya geldiğine dikkat çekilirken Hataylı 14 yaşındaki Cevdet Giray Akçakıl'ın da o çocuklardan birisi olduğu kaydedildi.

3 aylıkken bilateral total işitme kayıplı olduğu teşhisi konulan ve 18 aylıkken takılan koklear implantla hayatı yaşıtları gibi yaşamaya başlayan Cevdet Giray Akçakıl, bu yılki LGS sınavından aldığı 476,9917 puanla Türkiye'de ilk yüzde 1'lik dilimle dereceye girerek Hatay Fen Lisesi'ne yerleşti.

Cochlear'dan yapılan açıklamada, Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her 1000 doğumda iki ya da üç işitme kayıplı çocuğun dünyaya geldiğine dikkat çekilirken Hataylı 14 yaşındaki Cevdet Giray Akçakıl'ın da o çocuklardan birisi olduğu kaydedildi.

Açıklamaya göre, 3 aylıkken seslere tepki vermemesinden duyulan şüpheyle hastaneye götürüldüğünde bilateral total işitme kayıplı olduğu teşhisi konulan Akçakıl, 18 aylıkken takılan koklear implantla hayatı yaşıtları gibi yaşamaya başladı.

Akçakıl, bu yılki LGS sınavından aldığı 476,9917 puanla Türkiye'de ilk yüzde 1'lik dilimle dereceye girerek Hatay Fen Lisesi'ne yerleşti.

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen, Akçakıl'ın annesi Fulya Akçakıl yaşadıkları süreçle ilgili olarak şunları kaydetti:

"Giray, 3 aylıkken koyulan teşhis sonucunda dünya başımıza yıkılmıştı sanki. İlk çocuğumuzdu. Aynı durumdaki hiç kimseyi tanımıyorduk. Aklımızdan hep en kötü senaryolar geçiyordu. 2007 yılıydı ve bu konuda destek alacağımız yerler sınırlıydı. 8 aylıkken işitme cihazı kullanmaya başladık. Bu cihazı kullanmak çok zordu. İlk başlarda Giray kullanmak istemedi, sürekli cihazı kulağından çıkarmak istiyordu. Kulak kanalı içerisine giren kısmın kalıbı tam olarak oturmuyor, cihazdan sürekli sesler geliyordu. Yine de pes etmedik cihazı ısrarla kullandık. Bununla duymayı sağladık. Giray bazı kelimeleri söyledi ama tabii ki normal duyan bir çocuğa göre çok yavaş ilerliyorduk."

İşitme kayıplı çocuklara sahip ailelerde dikkat ve farkındalığının önemine dikkati çeken anne Akçakıl, "İşitme kaybı artık bir engel değil. Asla ümitsizliğe kapılmasınlar. Uzman kişilerin yönlendirmelerini harfiyen uygulasınlar. Günümüzdeki iletişim imkanlarından faydalanıp bu durumdaki çocukların ailelerini takip edip, onlardan bilgi alsınlar. Sevgi, sabır ve emekle çocuklarıyla ilgilensinler." ifadesini kullandı.

Akçakıl'ın babası Murat Akçakıl ise işitme cihazından yeterli verimi alamadıkları ve yeni teknolojik çözüm arayışına girdikleri bir dönem geçirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Çukurova Üniversitesi Halil Avcı Duyma Engelliler merkezinde Giray'ın eğitimiyle ilgilenen ve takibini yapan Rasim Şahin öğretmenimiz koklear implant cihazından bahsetti. Bu cihazın nasıl takıldığını ve çalıştığını anlattı. Koklear implantla çok daha hızlı ilerleyebileceğimizi, çocuğumuzun hayat standardının çok daha iyi olacağını söyledi. Giray 1 yaşını doldurduğu dönemde implantın takılmasına karar verildi. 18 aylıkken koklear implant sol kulağına ameliyatla takıldı. 12 yaşındayken de sağ kulağa implant uygulandı. Böylece çift taraflı işitme sağlandı."

Koklear implantla birlikte Giray'daki olumlu değişimin gözle görülür derecede arttığını belirten baba Akçakıl şöyle devam etti:

"Gerçekten koklear implant sonrası her şey çok daha hızlı ilerledi. 5 yaşında kreşe başladı. Yaşıtlarıyla dil becerisi açısından hiçbir farkı yoktu. Endişelerle başladığımız ilkokulda da öğretmenimizin ilgisi ile ilgili hiçbir sorun yaşamadık. Hatta sınıfında ve okulunda hep başarısı ile ön planda oldu. Ortaokulda her dersine farklı bir öğretmen gireceği için mini mikrofon aparatını aldık. Ama ona bile gerek kalmadı. Öğretmenleri onu hiçbir zaman işitme engelli bir çocuk olarak görmedi."

Kaynak: Anadolu Ajansı / Muhammet Emin Horuz